Karanlık Sular / The Shallows | Movie Review #TheShallows #FearTheShallows

Başrollerinde Blake Lively, Oscar Jaenada, Brett Cullen, Sedona Legge gibi isimler yer alırken yönetmen koltuğunda ise Jaume Collet-Serra oturuyor.

Daha önce izlediğiniz köpek balığı filmlerini unutun! Sıradışı bir köpek balığı filmi sizleri bekliyor. Jaws gibi bir filmden sonra böyle bir film ortaya çıkarmak büyük cesaret ister. Yönetmen de bu cesaretiyle başarı yakalayabilmiş diyebilirim. Hayatta kalmalı bu tarz filmler beni içine çeken filmler arasında olmuştur. Karanlık Sular'ı izlerken de aynı şeyi hissettim. Bir an olsun sıkılmayacağınız, her saniyesi gerilim dolu bir film olmuş kendisi.

Film, Amerikalı genç doktor adayı Nancy’nin daha önce annesinin de burada bulunduğu ancak adını bilmediği bir sahilde sörf yapmak istemesi ve hiç beklenmedik bir anda köpek balığı saldırısı ile olaylar gelişir. Saldırı sonrası kendisini kıyıya yakın ufak bir kayalığa atan Nancy için zaman gittikçe azalmaktadır. Çünkü sular bir süre sonra yükselecek, üzerinde bulunduğu kayalık sular altında kalacaktır.


Nancy, sörf yaptığı bölgenin adını soruyor kimse söylemiyor yok işte neymiş de eğer söylersem seni öldürmek zorunda kalırım yok bilmem ne falan filan. Filmde en saçma bulduğum şey buydu onun haricinde kafama takılan bir şey yoktu.


Gossip Girl ile tanınmış olan Blake Lively ekranlarda pek görünmese de Karanlık Sular için ideal bir seçim olmuş. Film, tek bir oyuncu etrafında dönüyor o da Nancy. Birkaç oyuncu daha var ama onları yeteri kadar görmüyoruz. Sizler de denk gelmişsinizdir tek bir mekan, tek bir oyuncu etrafında dönen filmleri ama bu film öyle değil. Gerilim her saniye artıyor.

Bir kuş olsam kesinlikle martı olurdum. O kadar yırtıcı kuş arasından neden bir martı diye soracak olursanız, pek bir anlamı yok ama martılar bana pek bir sevimli geliyor ^_^ Filmde yaralı bir martı görüyoruz adı Steven. Nancy ile birlikte kayalıkta Steven da yaşam mücadelesi veriyor. Vicdanım insanlar üzerinde etki etmese de hayvanlar için vicdanım ses veriyor. Bu nedenle son sahnede hüzünlenmedim değil :/


Dün, sırf Ellen Page var diye Into the Forest ve Tallulah adlı iki film izledim. Hayatımdan bilmem kaç dakika gitti o filmleri izlerken. Into the Forest çok kötüydü resmen gel bana Altın Ahududu ver diye bağırıyor. Saçma, saçma ehh bu ne saçma şey diye diye filmi bitirebildim. Tallulah ise diğeriyle kıyasladığımda daha iyiydi. Dünkü yaşadığım gerilimli anlardan sonra Karanlık Sular bana iyi geldi. Filme puanım 7,5 ^_^


Fotoğraflar: IMdb

Yorumlar

  1. "Karanluk Sular "son on-onbeş dakikalık kısmını gereksiz bulsam da tam da bu mevsimle merakla izlenecek filmlerden biri... Ben keyifle izledim

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Guardians of the Galaxy Vol. 2 Movie Review | Galaksinin Koruyucuları 2 Film İncelemesi | #Marvel #Spoiler #GOTGVOL2

Logan Film İncelemesi | Logan Movie Review | #Logan #Wolverine #Hugh Jackman #Marvel #Spoiler

Ölümcül Deney: Son Bölüm Film İncelemesi / Resident Evil: The Final Chapter Movie Review #Milla Jovovich #ResidentEvilMovie